Doğadan taviz vererek sürdürülebilir gelecek mümkün değil

-
Aa
+
a
a
a

WWF Türkiye’den Tanyeli Behiç Sabuncu’yla, 24 Temmuz’da yürürlüğe giren ve zeytinliklerden meralara kadar birçok koruma alanını madenciliğe açan “süper izin düzenlemesini” konuşuyoruz.

""
Doğadan taviz vererek sürdürülebilir gelecek mümkün değil
 

Doğadan taviz vererek sürdürülebilir gelecek mümkün değil

podcast servisi: iTunes / RSS

Bu akşam konuğumuz WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İklim ve Enerji Programı Lideri Tanyeli Behiç Sabuncu. Tanyeli Sabuncu ile 24 Temmuz’da yürürlüğe giren “süper izin düzenlemesi” diye adlandırılan 7554 sayılı yasayı ele alıyoruz. WWF Türkiye bu kanunu sadece zeytinlikleri değil “meraları, tarihi, doğal ve kültürel alanları madencilik faaliyetlerine açan” yasa olarak tarif etti. Sabuncu’ya bütün bu korunması gereken alanların madencilik yatırımlarına ve de yenilenilebilir enerji yatırımları karşısında nasıl zayıflatıldığını soruyoruz. Zeytinlik alanları söz konusu olduğunda yasa “Zeytin Ağacı Taşınır” argümanına yaslanıyor, oysa WWF Türkiye (ve de birçok çevre STK’ları ve uzmanlar) taşıma argümanının doğru olmadığına, zeytin ağaçlarının ekosistemlerin bütünlüğü ve hizmet ettikleri işlevler çerçevesinde ele alınması gerektiğine işaret ediyor. Yasa’da koordinatlar verilerek belirli bir zeytinlik alanının madenciliğe açılması da düzenlendi, üstelik burada söz konusu olan kömür madenciliği. Emisyonlarımızı net sıfıra indireceğiz denilen bir dönemde kömür madenciliğini bu şekilde, yasal düzenlemelerle, teşvik eden politikayı nasıl yorumlamalıyız, Tanyeli Sabuncu ile konuşuyoruz. 

24 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayınlanarak yasallaşan “BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR” başlığını taşıyan bir kanun ile Türkiye’de madencilik faaliyetlerinin daha kolay bir şekilde yürütülebilmesinin önü açıldı. Bu torba kanun ile Madencilik Kanunu’nda, Çevre Kanunu’nda, Mera Kanunu’nda, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımına ilişkin Kanunda ve Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklikler yapıldı. Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ile izinler hakkında karar vermeye yetkili bakanlıkların bakanlarından oluşan, çalışma usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenen, madencilik ile ilgili nihai karar verebilecek bir Kurul oluşturuldu. Zeytinlikler, Özel Çevre Koruma Bölgeleri, Milli Parklar Kanunu’na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, ormanlar, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, sit alanları, gibi korunması gerekli yerlerin karşısında madencilik ve enerji yatırımları tehdidi belirmiş vaziyette. Kanun madencilik ve enerji yatırımlarının hızla işlerliğe alınması için yasal ve prosedürel altyapıyı hazırlamakla kalmıyor, geçici bir madde ile, koordinatlarıyla belirlenmiş bir alandaki mevcut zeytinlerin madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi için yerlerinden sökülerek taşınmalarını düzenliyor. Bu alan Muğla’da İkizköy ve çevresindeki 50’den fazla köyün yer aldığı alan. Bilindiği gibi bu bölgede faaliyette bulunan Yeniköy ve Kemerköy Termik santralleri sahibi YK Enerji kömür madenciliği için İkizköy ve çevresini içine alan bir genişleme çabası içindeydi. Daha önce bu ve benzeri girişimlerin önünü açacak 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği Danıştay kararı ile iptal edilmişti. 24 Temmuz’daki kanun ile madenlerin işletilmesine yönelik kolaylık sağlanmış oldu ve İkizköy ve civarındaki zeytinliklerin sökülüp taşınmaları için yeşil ışık çıktı. Ve 15 Eylül sabahı Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Akbelen’de zeytin söküm işleri, köylülerin direnişine rağmen gerçekleştirildi. İçlerinde İkizköy muhtarı Nejla Işık’ın da olduğu 3 köylü söküme karşı çıktıkları için gözaltına alındılar (ifadeleri alındıktan sonra bırakıldılar). 

Oysa söz konusu yasa mecliste görüşülürken köylüler her bir yandan Ankara’ya gelerek  “Suyuma, toprağıma dokunma”, “Maden yasası geri çekilsin”, “Zeytin Ağaçları Taşınamaz” sloganlarıyla günlerce protesto eylemleri yapmışlardı. Mecliste muhalefet aktif bir şekilde kanun tasarısına karşı koymuştu. 17 Eylül’de muhalefet partilerinden 260 milletvekilinin imzasıyla zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan söz konusu 7554 sayılı kanunun yürürlüğünü durdurulması iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açıldı. Aralarında WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nin de olduğu birçok STK AYM’de açılan davayı destekleyerek yasanın iptal edilmesi çağrısında bulundu.