Kültürel Miras Ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin? Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Türkiye’de de bu sene kutlanmaya başlanan Avrupa Arkeoloji Günleri vesilesiyle, arkeolojik alanda faaliyet gösteren kurumların çalışmalarını toplumla buluşturma çabalarının ne kadar önemli olduğunu konuşuyoruz. Konuğumuz Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Gülbahar Baran Çelik.

Avrupa Arkeoloji Günleri Türkiye’de kutlanıyor
Sivil havacılığın başladığı yer olarak havacılık tarihinde ve İstanbul’un popüler hafızasında önemli bir yeri olan, şimdi bildiğimiz adıyla Atatürk, eski adıyla Yeşilköy Havalimanına; havacılık, askeri, siyasi ve sosyal tarih katmanları içinden kültürel ve tarihi bir değer olarak bakıyoruz. Endüstri mirası olarak bu değerin neden yıkılmadan korunması gerektiğini ve işlerliği de korunarak değerlendirilmesi için alternatif önerileri konuklarımız Doç. Dr. Haluk Zelef ve Can Uraz ile konuşuyoruz.

Endüstri Mirası olarak Atatürk-Yeşilköy Havalimanı
Konuğumuz Prof. Dr. Haluk Gerçek ile bir ulaşım altyapısı olarak ekonomik ömrünü tamamlamamış olan, tam tersine kapatılmadan önce, 2017 yılında, dünyanın en fazla yolcu taşıyan 17’nci havaalanıyken Atatürk Havaalanı'nın gerek ekonomik gerekse de ulaşım politikası açısından yıkım kararının sonuçlarını konuşuyoruz.

Atatürk Havalimanı neden yıkılmamalı?
İç Anadolu bölgesinde Ihlara Vadisi’nin çok yakınında bulunan Aşıklı Höyük’te uzun zamandır neolitik dönem bulgularına ilişkin çok önemli arkeolojik kazı ve araştırmalar yapılıyor. Aşıklı Höyük projesini ayırt eden çok ilginç bir özellik, burada yürütülmekte olan arkeolojik çalışmalara kamuoyunun erişimi ve özellikle yerel halkın bu çalışmalara katılımını sağlamak üzere Aşıklı Höyük Dostları isimli bir derneğin arkeoloji ekibi ile birlikte yaptığı çalışmalar. Bu akşam programımızda 2018 yılında faaliyete geçen bu derneğin kurucularında Ferhat Boratav ile konuşuyoruz.

Arkeolojik bilgi nasıl erişilebilir kılınır?
Türkiye’nin en büyük Arkeolojik Araştırma gemisi Antalya’da denize inecek.
Konuğumuz Doç. Dr. Hakan Öniz ile su altı kültür mirası arkeolojisi, araştırılması, korunması konularını ele alıyoruz. 21-24 Mayıs 2022 tarihlerinde Antalya’da yapılacak UNESCO, ICOMOS- ICUCH Su Altı Kültür Mirası Komitesi gibi uluslararası kurumlardan bilim insanlarının katılacağı toplantılar esnasında, Akdeniz Arkeolojisi Derneği tarafından yaptırılarak Akdeniz Üniversitesi su altı kültürel miras araştırma, kazı ve eğitim faaliyetlerine tahsis edilecek olan dünyanın en büyük arkeoloji gemilerinden birisi denize indirilecek.

Denizlerin Altındaki Kültür Mirası
“Kaybedecek zaman yok; dayanışma ile Marmara Denizi’ni iyileştirebiliriz” diyen Marmaralı sivil toplum kuruluşları “Adaları ve Boğazları ile Marmara Kültürleri Ağı” etrafında bir araya gelerek Marmara Denizi'nde karşı karşıya olduğumuz çevre ve yaşam krizi konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesini ve herkesin diyaloğa katılabileceği bir platform kurmayı hedefliyor.

Marmara Kültürleri Ağı
ICOMOS Türkiye Milli Komitesi’nin 18 Nisan’da gerçekleştirdiği Kültürel Miras ve İklim panelinde konuşmacı olarak yer alan Dr. Ege Yıldırım bu akşam konuğumuz.
Kültürel mirasın korunması araştırmaları ve uygulamalarının iklim krizine dayanıklı alternatifleri ve düşük karbonlu geleceğe geçiş imkanlarını ortaya çıkartmada ve savunmada önemli rolü olabileceği öne sürülüyor. Yıldırım ile bu alternatiflerin ve imkanların neler olabileceğini konuşuyoruz.

Kültürel miras ve iklim
İstanbul, Sultanahmet’te Adliye Sarayı’nın Divan Yolu tarafında yer alan erken Bizans dönemi eseri Lausos Sarayı kalıntıları üzerinde senelerdir yasadışı bir şekilde yer alan sahne konstrüksiyonu sonunda kaldırılıyor. Bunun sağlanmasında Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi’nin 2018 yılında Ekolojik Haklar Merkezi ile birlikte yürüttükleri kampanyanın büyük rolü var. Konuğumuz Yiğit Ozar’la konuşuyoruz.

Lausos Sarayı Özgürleşiyor!
Konuğumuz Prof. Dr. Metin Sözen ile 1980’li yıllardan başlayarak 25 yıl boyunca, Milli Saraylar’da gerçekleştirdiği çalışmaları dinlemeye devam ediyoruz. Eğitimi, araştırmayı ve bilimsel çalışmaları merkezine alan yeni bir yönetim yapısını hayata geçiren Prof. Dr. Metin Sözen, tüm çalışmalarda, özellikle yeni yetişen genç akademisyenlerin, araştırmacıların, uygulamacıların ve özellikle ustaların katılımını hep çok önemsediğini ve bu miras değerlerinin herkese ve geleceğe mal olması için nasıl uğraş verdiğini anlatıyor.

Milli Saraylar ile 25 yıl
Bu programda, Milli Saraylar İdaresi tarihinde, 1980’li yıllardan başlayarak 25 yıl boyunca çok önemli bir rol oynamış Prof. Dr. Metin Sözen ile kendisinin Milli Sarayları o dönem nasıl canlandırdığını, eğitimi, araştırmayı ve bilimsel çalışmaları merkezine alan bu yeni yapılanma fikrini hayata geçirerek bu miras değerlerinin kapılarını nasıl herkese açtığını ele alıyoruz.

Milli Sarayların yükseliş zamanı